Superman'e Kafa Tutabilecek 10 Anime Karakteri
Süper güç dünyasının en sağlam ismi olan Superman'e kafa tutabilecek 10 anime karakterine gelin beraber bakalım.

1938’de Jerry Siegel ve Joe Shuster’ın harika işbirliğiyle doğan Superman, şüphesiz tüm zamanların en ikonik süper kahramanı. Evet, hepimizin bildiği o süper kahraman; mahvolmuş bir gezegen, umutsuz bilim insanları ve insanlığın son umudu... Hepsi birleşince ortaya insanlığın umudu çelik adam çıkıyor. Superman sadece kahramanların atası değil, süper kahraman ve süper güç temasının da öncüsü olarak kalbimize taht kurdu.

Superman, DC evreninde Brainiac’tan Lex Luthor’a, Doomsday’den Parasite’a kadar geniş yelpazede birçok süper kötü ile karşı karşıya geldi. Peki ya anime dünyasından biri çıksa ve hem güçleriyle hem de ahlaki sınavlarıyla Süperman’in karşısına dikilse ne olurdu?

10. Homunculus’lar (Fullmetal Alchemist: Brotherhood)

10. Homunculus’lar (Fullmetal Alchemist: Brotherhood)

Fullmetal Alchemist: Brotherhood’un evreninde Homunculus’lar, serinin başlıca sekiz düşmanından oluşuyor. Bu varlıklar, “Father” adını taşıyan ölümsüz bir varlığın, insanlardan üstün olmak için ruhundan arındırdığı yedi ölümcül arzudan meydana geliyor. Yani aslında her biri bir günahın vücut bulmuş hâli de diyebiliriz.

Greed, grubun en dayanıklısı. Gluttony, önüne gelen her şeyi yutan bir kara delik. Envy, acımasızlığıyla dikkat çekiyor. Sloth, sesi pek çıkmasa da grubun güç bakımından en sağlamlarından biri. Lust, tam bir merhametsiz femme fatale ve anime tarihindeki en karizmatik kötü karakterlerden biri. Wrath, dövüş kabiliyetiyle kusursuz bir savaşçı ve Pride ise en eski ve en güçlü olanları.

İnsani duygulara ve düşüncelere yabancı olan Superman’in insanlığın işlediği tüm büyük günahların vücut bulmuş halleriyle dövüşmesi inanılmaz eğlenceli bir fikir. Aynı zamanda Superman’in kendi içinde izlediği ahlak yolunu da göz önünde bulundurursak bu mücadelenin Superman için çok daha anlamlı olacağını söyleyebiliriz.

Homunculus'ları alt ettikten sonra bizzat Father ile karşılaşması muhtemel olurdu. Kendini tanrı ilan etmeye çalışan birine karşı, tanrısal güçlere sahip olmasına rağmen sadece “insan” kalmak isteyen bir adamın zaferi. Klasik bir Superman hikâyesi.

9. Overhaul (Boku no Hero Academia)

9. Overhaul (Boku no Hero Academia)

Overhaul, gerçek adıyla Kai Chisaki, Boku no Hero Academia’nın Shie Hassaikai Arc'ının baş düşmanıdır. Takıntılı, asosyal ve mikrop fobisi olan bir suç dehası. “Quirk” adı verilen özel yeteneklerin dünyayı yozlaştıran bir hastalık olduğuna inanıyor. Hatta bu Quirk’lerin farelerden evrimleştiğini düşündüğü için onlara karşı korkuya varan bir öfke besliyor. Bu yüzden amacı, dünyayı Quirk öncesi hâline döndürmek.

Chisaki, aynı zamanda bir yakuza lideri. Adını taşıyan Quirk'i (Overhaul) Chisaki'ye dokunduğu her şeyi parçalayabilme ve yeniden birleştirebilme yeteneği veriyor. Hatta Quirk'ini kullanarak istediği bedenleri kontrol etme gücüne bile sahip.

Superman evreninde Chisaki’yi hayal edelim… Süper güce sahip herkesi yok etmek isteyen bir Chisaki. Fakat bu sefer karşısında duran kişi Superman'in ta kendisi. Chisaki, elindeki en iyi kozu kullanacak, Superman'in vücudunu ele geçirerek Eri'yi kurtarmayı deneyecektir. Bu durumda Superman'in işi bir hayli zor olurdu. Üstelik karşısına sadece Chisaki'yi değil, tüm yakuza örgütünü alırdı. Bu da işleri fazlasıyla ilginç hâle getirirdi.

 

8. Doflamingo (One Piece)

8. Doflamingo (One Piece)

One Piece’in efsanevi Dressrosa arcının baş kötüsü ve düşmüş bir soylu olan Donquixote Doflamingo, okyanusların en tehlikeli “Warlord”larından birine dönüşebilir. Kendini beğenmiş, gururlu ve umursamazdır. Hiçbir şeyden korkmaz, kimseyi de fazla ciddiye almaz.

Doflamingo’nun gücünün kaynağı ise String-String Fruit adı verilen bir meyve. Bu sayede görünmez, keskin ve ölümcül ipler üretme gücüne sahiptir. Düşmanlarını, binaları ve hatta koca ülkeyi bile zorlanmadan parçalara ayırabiliyor.

Doflamingo, güçlü suç ailesi ve yanında taşıdığı şeytani güce sahip ekip üyeleriyle beraber Saperman’in karşısına çıkabilecek etkileyici bir tehdit olurdu. Gösterişli kişilikleri, farklı güç profilleri ve dünyayı kontrol etme hırsları DC evrenindeki Mongul'lara oldukça benzemektedir. Dressrosa’yı kontrol altına aldıkları gibi, DC Evreni'nde de benzer bir şehirde hâkimiyet kurabilirlerdi. Superman de tıpkı Warworld Saga’da yaptığı gibi insanlığı kurtarmak için sorumluluğu üstlenirdi.

Doflamingo ailesi; sadece güç olarak değil, taktik ve strateji bakımından da Superman'in unutulmaz kapışmaları arasına girerdi.

 

7. Antispiral (Tengen Toppa Guren Lagann)

7. Antispiral (Tengen Toppa Guren Lagann)

Antispiral, Gurren Lagann evrenindeki en büyük tehdit. Tüm yaşamı durdurmak ve yok etmek isteyen gizemli bir uzaylı. Gerçekliği bükebilir, devasa mecha’ları kontrol edebilir, hatta zihinleri manipüle edebilir. Antispiral, insanlığın kudretinin yetemeyeceği bir seviyededir.

Superman’in fiziksel güçleri Antispiral’e karşı pek de yeterli olmazdı. Superman'in daha önce gerçekliği bükebilen Mister Mxyzptlk gibi düşmanlarla kapışıp onları alt ettiğini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu tarz kapışmalarda fiziksel güce kıyasla taktiksel yaklaşım ve zeka çok daha ön plana çıkıyor.

Peki insanlığın algılama kudretinin bile üstünde olan Antispiral'e karşı Superman'in taktikleri pek işe yarar mıydı? Bu soruya bir cevap verebilmek neredeyse imkansız olsa da Superman için tarihi bir fırsat olacağı kesin olurdu.

 

6. Dio (JoJo's Bizarre Adventure)

6. Dio (JoJo's Bizarre Adventure)

JoJo evreninin en ikonik kötülerinden biri olan Dio; karizması, imza attığı planları ve Joestar soyuna olan takıntısıyla anime evrenindeki en popüler isimlerden biridir. Hem vampir hem de "Stand" kullanıcısı olan Dio, hiç de hafife alınabilecek biri değil. Nitekim Superman'in vampirlere ve ölümsüz canlılara karşı tecrübesi olduğunu da unutmamak gerekiyor. Zira kendisi 2002 yılında çıkan Superman (Vol. 2) #180 sayısında bizzat Fracula ile savaşmıştı.

Peki ya Superman’in saf kahramanlığı ve Dio’nun acımasızlığı karşı karşıya gelse ne olurdu? Özellikle de Dio’nun zaman durdurabilen Standı The World’ü de devreye girseydi? Dio'nun Superman'e karşı güçlü olduğu kısımların kaba kuvvet olmadığı aşikar. Bu iki ismin savaşında kazananı belirleyecek şeyin strateji olduğunu söylemek güç olmazdı.

5. The Major (Hellsing Ultimate)

5. The Major (Hellsing Ultimate)

SS Strumbannführer Montana Max, yâni namıdiğer The Major, Hellsing Ultimate serisinin baş düşmanıdır. Hitler’in emri altında çalışmış bir Nazi subayı olan Major, ana teması vampirler olan gizli bir projenin başındaki isimdir. Savaş bağımlısı, şiddet yanlısı ve vahşet hayranı olan bir yarı makinedir.

Superman, yıllardır nazilerle karşı karşıya geliyor. 2019’da yayımlanan ve büyük ses getiren Superman Smashes the Klan çizgi romanı, Superman’in yaratıcılarının Yahudi kökenlerine saygı duruşu niteliğindeydi. Superman, yaratıldığı günden bu yana nazilerle bir savaş halinde. Dolayısıyla The Major gibi bir Nazi sibernetik düşmana karşı savaşmak Superman için beklendik bir karşılaşma olurdu.

 

4. Susuna (Jujutsu Kaisen)

4. Susuna (Jujutsu Kaisen)

Jujutsu Kaisen evreninin en tehlikeli karakteri Ryomen Sukuna, Superman’e karşı koyabilecek kadar güçlü ve sembolik bir rakip olurdu. “Lanetlerin Kralı” ve “Tarihin En Güçlüsü” olarak anılan Sukuna, hem Heian hem de modern dönemdeki birçok büyücüyü tek başına yok etmiştir. Egolu, haz düşkünü ve sadist bir kişiliğe sahiptir. Güce tapan, ilişkilere değer vermeyen ve yaşamın güç üzerine kurulu olduğunu düşünen bir psikopattır.

Sukuna’nın Shrine ve Fire Arrow gibi teknikleri Superman’e fiziksel olarak çok fazla zarar veremeyebilir. Fire Arrow, Superman'e işlemez bile. Shrine tekniği ise denemeye değer. Ama asıl ilgi çekici olan, aralarındaki ideolojik çatışma olurdu.

Sukuna’nın felsefesi: “Güçlü olan hayatta kalır.”

Superman’in yaklaşımı: “Güçlü olan, başkalarını korur.”

Superman sadece fiziksel olarak değil, ideolojik olarak da Sukuna’nın görüşünü alt edebilir. Daha önce karşılaştığı düşmanlarının düşüncelerini değiştirebilmiş olan Superman, belki Sukuna’ya da yeni bir yol gösterebilir. Kaybettiğinde düşünce yapısını tamamen değiştirebilen Sukuna’nın Superman sayesinde daha iyi bir yaşama yönelmesi neden mümkün olmasın?

 

3. Lord Boros (One Punch Man)

3. Lord Boros (One Punch Man)

One Punch Man evrenini en büyük tehditlerinden biri olan Lord Boros, “Dark Matter Thieves” adlı uzaylı istilacı grubun lideridir. Boros'un güçleri o kadar fazladır ki hayata dair hiçbir şey onu heyecanlandırmamaktadır. Tabii Saitama ile karşılaştığında işler değişmiştir. Boros; inanılmaz güç, dayanıklılık, hız, enerji patlamaları ve güçlerini baskılayan zırhla donatılmıştır. Kısacası: "Evrenin Hakimi" unvanını sonuna kadar hak eden bir karakterdir.

Saitama Boros’u öldürmüştü ama Superman’in kişilik ideolojisinde öldürme olmadığını unutmamak gerekiyor. Superman, Boros'u elbette öldürmezdi. Bu durum Boros’un yaşadığı aşırı güçten kaynaklı varoluşsal krizi çözebilir, hatta onu değiştirebilirdi. Belki de istilacı grubunu “barış elçilerine” dönüştürürdü. En kötü ihtimalle, Lobo gibi bir karaktere dönüşür; zaman zaman Dünya’ya gelip Superman’le kapışır fakat evren için bir tehdit olmaktan çıkardı.

Ve dürüst olalım, Saitama’nın alt edebildiği bir düşmanı Superman'in yenemeyeceğini düşünmediniz, değil mi?

 

2. Cell (Dragon Ball Z)

2. Cell (Dragon Ball Z)

Cell, Dr. Gero’nun en nihai eseri. Goku, Vegeta, Piccolo, Frieza ve King Cold’un genetik kodlarını taşıyan biyomekanik bir android. Dragon Ball Z’nin en büyük tehditlerinden biri olan Cell'i sadece Gohan'ın olağanüstü gücü zapt edebilmişti. Uçabilen, insanüstü güce sahip olan bir karakterden söz ediyoruz. Tam da Superman'e göre!

Pek çok kişi Superman-Goku karşılaştırmalarını sever. Ama eğer DC evreninde yer alacak bir Dragon Ball karakteri seçilecek olsa Cell kesinlikle mükemmel bir aday olurdu. Superman zaten Cell benzeri bir düşmanla karşılaşmıştı. Professor Ivo tarafından yaratılan Amazo, metahuman’ların güçlerini taklit edebilen bir androiddi ve Justice League için inanılmaz bir tehditti.

Cell'in Superman, Flash, Wonder Woman ve Martian Manhunter’ın genetik özelliklerini taşıdığını hayal edin… Cell, Superman’in karşılaşabileceği en korkunç düşmanlardan biri olurdu. Hatta Cell'in bu karşılaşmada daha güçlü olduğunu bile söyleyebiliriz. Belki de tıpkı Gohan gibi, Jon Kent (Superman’in oğlu) devreye girer ve savaşı bitiren kişi olur.

 

1. All for One (Boku no Hero Academia)

1. All for One (Boku no Hero Academia)

All for One, Boku no Hero Academia’nın baş düşmanıdır. League of Villains’ın kurucusu, Japonya'nın en güçlü ve karanlık figürü. Nihai amacı ise “One For All” gücünü çalmaktır.

Kendisi “All for One” adlı Quirk’i sayesinde, istediği kişiden yetenekleri çalabilir. Üstelik bu çaldığı Quirk’leri başkalarına da aktarma gücüne sahiptir. Yani hem kendi yetenek havuzu genişliyor, hem de taktiksel çeşitliliği inanılmaz seviyelere ulaşıyor. Bu da onu hamleleri tahmin edilemez bir savaşçı yapıyor. 

All for One o kadar karizmatik ve tehditkâr ki, ölümünden sonra bile varlığını Shigaraki aracılığıyla sürdürebiliyor. All for One'ın Superman'in tüm dostlarının güçlerini bir bir aldığını düşünün. Tam bir felaket senaryosu! Peki ya Superman'in güçlerini çaldığı senaryoda neler yaşanırdı? Evet, belki de listede Superman'i net olarak yenebileceğini düşündüğümüz tek karakter olma hakkına sahiptir kendisi. Fakat unutmayalım ki adaletin ve insanlığın umudu Superman'i yenmek hiçbir zaman kolay değildir.

 

 

Chas
Official Verified Account

Her türlü sorun, görüş ve önerileriniz için için; [email protected]

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Yorumlar

https://animeler.net/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!

Disqus Yorumları